Bundan 6 yıl önce İstanbul’da hem de KüçükÇiftlik Park’ta
bir kahve festivali düzenleneceğini ilk duyduğumda inanamamıştım. Benim gibi
kahve delileri için cennet gibi bir yer olmalıydı. Bu yıl ilk kez gitmeyi
başardığım bu muhteşem etkinlik alanına daha yaklaşırken çocuk gibi heyecanlandım.
Alana giriş yapar yapmaz ordan burdan esen kahve kokularından bahsetmeyeceğim
bile… Uzun zamandır yüzü gülen bu kadar çok insanı bir arada görmemiştim.
Türk kahvesi demişken benim festivalde görmekten büyük
mutluluk duyduğum sevgili Mandabatmaz’ı anmadan olmaz. İstanbul’da yaşayan her
Türk kahvesi fanatiğinin yolu elbet İstiklal Caddesi üzerindeki dar sokaklardan
birinde minicik bir dükkandan dünya kadar insana kahve yapan Mandabatmaz’dan
geçmiştir. Evet Kurukahveci Mehmet Efendi’yi pek severiz. Eminönü’nden her geçişimizde
o çılgın sırada bekler, taze çekilmiş kurukahvelerinden alırız. Ama Mandabatmaz’da
pişen kahve başkadır. Benim gibi kahveyi yoğun sevenler beni iyi anlıyordur.
Tabii ki festivalin olmazsa olmazı Starbucks… Kibar ve hızlı
baristaları için tebrikler… Her ne kadar mecbur kalmadan granül kahve içmesem de
Nescafe külahta kahve sunumuyla beni benden aldı. İçinde çikolata sosuyla külahta
kahve tadılması gereken lezzetlerden biri.
Bir diğer ilginç lezzet için Yemen Kahvesi’nin
standına uğrayabilirsiniz. Soğuk Türk Kahvesi gerçekten başarılı…
Festivale dair bir hatıra ile eve gitmek isterseniz, bazı
tanıtım ürünlerinin satıldığı standa bakabilirsiniz. Stantta seramik kupa 25,
emaye kupalarsa 35 lira… İstanbul Coffee Festival’i bitmeden gitmek isteyenler bu
stantlara bence bir uğrayın derim.
Bol kahveli, kahkahalarla dolu bir gün olsun…
Sevgiyle kalın…
Yorumlar
Yorum Gönder