Instagram’da tanıtımını görür görmez gitme kararı aldığım
Viyana Kahvesi’ne evet sonunda gittim ve herkesin çılgınlar gibi videosunu
paylaştığı Sebastian’dan yedim. Ayrıntılara geçmeden önce çikolata delilerine özellikle
sesleniyorum ‘mutlaka yemelisiniz’. Tek kelimeyle bayıldım ki pek cheescake insanı
olmamamla birlikte temeli bir cheesecake olan San Sebastian tatlısının üzerinden
akan muhteşem Belçika çikolatasıyla uyumu inanılmaz. Yanında bir adet çay
içmenizi önerimim. ‘Neden kahve değil?’ derseniz açıklayacağım ama bana güvenin…
Çikolatalı Sebastian’ın 3 çeşidi mevcut.
Bildiğimiz sütlü çikolatalı, bitter ve yeni keşif ruby… Ben bitter çikolatalı
olanı tercih ettim. Kesinlikle çok beğendim. Aslında işletmedeki çikolatalı her
şey bence harika…. Eşimin yediği Hezarfen tatlısından da baya bir miktar tattığım
kadarıyla her iki tatlıda kullanılan çikolata oldukça lezzetli ve kaliteli. Biz
tatlıların üzerine bir şey içmeyi tercih ettik. İlk kez mekana geldiğim için kahvenin
tadını merak ettim ve tam tadını almak adına tatlıdan ayrı tam olarak
deneyimlemek istedim. Üzülerek söylüyorum filtre kahveden pek memnun kalmadım. Kahvenin
kokusu nerdeyse yoktu. Aromalı bir yapısı olduğu için de severek içtiğimi
söyleyemeyeceğim. Bu sebeple Sebastian tercih ederseniz yanında çay içmenizi öneririm.
Oldukça yoğun bir tadı olduğu için bir süre sonra yudumlayacak bir şeylere
gereksinim duyuyorsunuz. Hezarfen için de bir iki notum var. Waffle sevenlerin
bayılacağını düşündüğüm, krep parçacıkları, pirinç patlakları, muz ve çilek
dilimlerinin bol Belçika çikolatasıyla harmanlandığı bir mutluluk şöleni…
Viyana Kahvesi, Galata kulesine karşı ancak
orayı gören masalarda yer bulabilirseniz tabii, tatlı keyfi için kesinlikle
doğru adres. Aslında yer bulabilirseniz demeliydim. Biz şanslıydık sanırım tam
geldiğimiz sırada bir masa boştu ve hemen kaptık. Abartmıyorum bizden sonra 5
masanın kalkması için mekanın önünde sıra vardı. Hatta oturmak için garsona
isim yazdırmak gerekiyordu. Bu kalabalığa rağmen hemen yeyip kalkmalık bir
mekanmış fikri aklınızda uyanmasın. İşletme hiç öyle bir psikolojiye sizi
sokmuyor. Hani ikide bir başınıza dikilip bekleyen garsonlar yok. Ancak biraz
daha sıcak kanlı olabilirler diye düşünüyorum. Özellikle kasadaki beyefendiden
çok sevilen Sebastian’dan günde kaç tane yaptıklarını öğrenirken baya zorlandım. Tabii öğrendiğim gibi hemen paylaşayım. Herkesin
videosunu çekmek için adeta birer Nusret’e dönüştüğü bu güzel tatlıdan bir
günde 50 ila 60 tepsi üretiliyormuş. Zaten fotoğraftan da anlaşılıyor öğle
değil mi?
Yorumlar
Yorum Gönder