Yaklaşık 3 yıl önce yüzümde tuhaf bir beyazlık farkettim. Önceleri önemsemedim ancak sonra gittikçe belirginleşmeye başlayınca soluğu doktorda aldım. Her iki yanağımda da halka halinde beyazlaşmalar ortaya çıkmıştı ve üzgünüm ama hala var. Çünkü gittiğim doktorların hiçbiri düzgün bir teşhis koyamamıştı. Vitiligo diyen bile oldu. Gittiğim özel bir hastenede ise doktordan ziyade güzellik uzmanına benzeyen hanımefendi bana tedavi edebileceğini ancak bu hastanede değil, bilmem neredeki özel bir klinkte yapabileceğini söyledi ve yine bilmem kaç seans ne olduğunu bilmediğim ışınlara maruz kalacakmışım. Arkama bakmadan kaçtım. Ki bu dediğim olayı Türkiye'nin önde gelen özel hastanelerinden birinde yaşadım.
Gel zaman git zaman artık yüzümdeki beyazlaşmaları allık ve cc krem gibi kurtarıcılarla nörtleştirmeye alıştım diyebiliriz. Ancak sürekli aklımı kurcalayan bu beyaz içi dolu halkalarla ilgili durumu geçtiğimiz günlerde gittiğim bir cilt doktoruna tekrar danıştım. Evet cildiyle baya başı dertte biriyim ve esas doktor ziyaretim bundan çok daha ciddi bir olay içindi. Ona da sonra geleceğim.
PANİK YOK
3 yıldır beni sinir eden bu lekelerin sebebi aslında sadece güneşmiş. Daha doğrusu güneşe koruyucu sürmeden çıkmammış. Cilt maruz kaldığı güneş ışınlarında kendini koruyamadığı noktalarda ne yazık ki böyle bir beyazlaşmaya yani lekelenmeye neden olmuş. Benzer bir durum başına gelenler için söylüyorum. Panik yok çünkü kalıcı değiller. Tedavi edilebilir. Bunun için doktorun bana söylediği iki şey vardı. Biri 'cildini asla nemsiz bırakmayacaksın' ikincisi 'güneşe koruyucu sürmeden çıkmayacaksın.' Nemlendirme kısmı için daha önce çoğu kadının kullandığını bildiğimiz Bepanthol'ü önerdi. Ancak hiç bilmediğim bir ürününü...Esas konumuz olan güneşten korunmaya dönecek olursam artık Avene Eau Thermale 50 koruma faktörlü güneş koruyucusu olmadan burnumu bile dışarı çıkarmıyorum.
Doktordan birebir bilgi: Sadece plajda değil sokakta olduğunuz 4 saatte bir yenileyin
'Havada bugün çok güneş yok sürmesem ne olur?' cümlesi kesinlikle hatalı bir soru. Yine doktor Derya Can hanımefendiden aldığım bilgiye göre hava kapalı dahi olsa özellikle nisan mayıs ayı gibi güneş koruyucu sürmek zorundayız. Olay sadece yaşlanma, kırışma değil. Aslında önce sağlık... Kanser gibi sevimsiz hastalıklar bir kenara benim başıma gelen ciltte renk kaybı veya lekeler hepimiz için birer risk... Unutmayalım çok sevdiğimiz güneş ne yazık ki bir tehdit.Bu arada Avene için bir kaç noktaya daha değinmek istiyorum. 50 koruma faktörü ile üzerinde yazdığı gibi oldukça yüksek bir koruma imkanı sağlayan ürünün ben renkli olanını tercih ettim. Sürer sürmez cilt tarafından oldukça kolayca emiliyor ve asla yağlı yapış yapış bir his bırakmıyor. Hatta sıcak havalarda cildimize makyaj yapmak istemediğimiz günlerde bir çeşit bb krem, cc krem görevini de üstlenebilir. Tabii renkli kullanmak istemeyenler için aynı ürünün renk vermeyen çeşidi de bulunuyor. Yalnızca benden ufak bir tavsiye gece yatmadan önce cildinizi mutlaka temizlemeniz. 'Bugün makyaj yapamadım gerek yok' diye düşünmeyin. Çünkü ben ilk kez kullandığım günün akşamı yüzümü tonikle sildiğim an Avene güneş koruyucu halen yüzümdeydi...
Sevgiler...
Avene'nin farklı bir güneş koruyucusunu kullanıyorum gerçekten çok başarılı bir marka :)
YanıtlaSil